Geçen haftalarda, İzmir’de kısa süreli bir dolu yağışı oldu. Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü’nün sayfasında yayınlanan videolardan Salihli ve Sarıgöl bölgelerinde bazı bağların zarar gördüğünü izledim. Düşünsenize, bağda okadar titiz bir çalışma yürütüyorsunuz ve dolu yağışı ile tam bir hayal kırıklığı… “Düşman başına!” bile denilmez. Genel olarak, dolunun bağlardaki zararını 2 periyotta incelemek mümkün :
Ben Düşme’den Önce (pre-verasion)
- Sürgün ve yaprakların sapları zarar görebilir, yapraklar yırtılabilir.
- Üzüm daha geç geç olgunlaşmasına neden olabilir. Nasıl mı? Dolu yağışından dolayı yapraklar zarar görür. Zarardan dolayı yan sürgünler (lateral- shoots) yeni bir kanopi oluşturur.
- Tanelerde zararlar oluşur-çatlaklar görülebilir.
Ben Düşme’den Sonra (post-verasion)
Sürgün, yaprak sapı ve yapraklarda zarar dolunun yağış yönüne ve yağış miktar-süreye bağlıdır (yoğunluğu). Yine yukarıda bahsettiğim gibi yaprak zararı, üzümün geç olgunlaşmasına ve ürünün kalitesinde düşüşe neden olur. Tanelerin çürümesine yol açar. Zaten aşırı zarar gören taneler hemen dökülür yada asılı kalarak mantari hastalıklara ev sahipliği yapabilirler. Hatta çürüyen taneler böceklerin bağlara akın etmesine neden olabilir.
Ayrıca dolu zararı asmanın sadece tek tarafında görülür (yağış yönü-rüzgar yönü)
Peki ne yapmamız gerekir?
Bunun en güzel örneğini İtalya’da gördüm ve Yeni Zelanda’da uyguladık. Kuş zararını engellemek için asmaları AĞLARLA çeviririz. İşte bu ağ, aynı zamanda dolunun yapraklara ve tanelere etkisini de azaltır.
Diğer bir yöntemde DOLU TOPLARI. Şok dalgaları oluşturarak dolu taşlarının oluşumunu engelliyor. İtalya’da yaygın olarak kullanılmakta.
https://www.youtube.com/watch?v=KgJMSlNMijM
Zarar gören tanelerin mantari hastalıklara ev sahipliği yapmaması için de kükürt işlemi uygulaması yapılmalıdır.