Chateau l’Argentier, orta ölçekli Sommières Languedoc bölgesinde toplam 24 hektar bağları bulunan bir aile işletmesi. Kaliforniya’da hasat bittikten sonra Yeni Zelandaya geçmeden önce 2 ay tatilin bana çok uzun geleceğini düşündüğüm için bu şaraphaneyle iletişime geçtim. Brice Jourdan, ihracat ve pazarlama uzmanı, ile plan yapmaya başladık. Brice ve François (şarap yapımcısı) ile konuşurken yeni bağlar kurmak istediklerinden, ayrıca 1935 yılında dikilen Carignan ve 1953 yılında dikilen Cinsault-Aramon bağlarının tekrar canlandırılması planlarından bahsettiklerinde kendilerine bu planda rol almak istediğimi belirttim. Düşünsenize böyle bir bağı kendi ellerinizle tekrar hayata döndüreceksiniz, düşündükçe heycanlandım 🙂
İşin bir güzel yanı da şişeleme programı. Tanklardaki numuneleri tadıp kupajlarına kesin karar verdikten sonra şişeleme için firmayla iletişime geçildi. Firma tırıyla birlikte şatonun avlusuna girip şişelemeyi gerçekleştirdi. Bundan sonrası bizde. Ben-Brice-François ve Elizabeth etiket çalışmaları üzerine denemeler yapıp kendi fikirlerimizi söyledik.
Elizabeth’in her öğlen ve akşam şarabın yanına hazırladığı yemeklerden bahsetmemek olmaz. Eşşiz bir şef. Şaraphanenin bir bölümüne kesin restaurant açmalarını söyledim hemen 🙂 Hafta sonları beni Languedoc bölgesinde farklı yerlere götürdüler hatta Fransa’nın farklı bölgelerinden sürekli şaraplar tattık. Akşam yemeklerinde François’nın yaptığı süpriz kör tadımlar yemeğe ayrı bir eğlence kattı. Kendilerine mutlaka yarışmalara numune yollamalarını önerdim. Sanırım bundan sonra Şato Argentier’in şaraplarını sıkça görmeye başlayacağız. Şuan ABD, Kanada ve Fransa pazarlarında mevcut.
Elizabeth, odamın herzaman hazır olduğunu söyledi. Sanırım kendime bir de Fransız aile yaptım. Jourdan ailesi güzel bir iş çıkardığımı hatta kendileriyle kalmamı istediler ama bendeki bu seyahat arzusunun önüne nasıl geçeceğimi bilmiyorum 🙂
Ayrıca Şato Argentier’in Roze şarabından kısaca tadım notu düşmek isterim:
2015 Aramon: Berrak, açık pembemsi somon renginde, burunda kavun, greyfruit, muz, çilek ve ahududu aromaları, damaktaki lezzetin burunla uyumu, hafifliği, diri bir asiditiye sahip olması ve rozeden beklenen meyvemsiliğin hakimiyeti ve burukluğun olmayışı bu şarabın etkileyici taraflarıdır . Dengeli, orta uzunlukta, içimi kolay, genç bir şarap. Oldukça iddialı ve altın madalyayı hakkettiği ortada. 2014 Aramon şarabını tadarken Elizabeth’in tütsülenmiş somon balığı ile hazırladığı akşam yemeği hala hafızamda. Yaşasın Chateau L’Argentier !!!
gunesyener 