Kaliforniya’da en iyi Pinot Noir şarabı ile ün yapmış bir şaraphane. Senede 300.000 şişe şarap üretmekte ve sadece üyelerine satış ve tadım yapmakta. Pinot Noir’ın yanısıra Chardonnay, Zinfandel, Grüner Veltliner, Geç Hasat Gewurztraminer, Muscat ve Port şarapları da yapılmaktadır. Bölgenin en iyi üreticilerinden kaliteli üzümü analiz ettikten sonra alıp-işleyip masaları süslemekteler.
Bu sene Williams Selyem’de Jeff (winemaker)-Patrick (assistant winemaker)-Jessica (Enologist)-Orrin (cellar master)-Will ve GW (cellarhands) ile çalışma fırsatı yakaladım. Hasatın başından sonuna kadar hayran kaldığım nokta: en basit işten en ağır işe kadar herşey tamamen organize, stres sıfırın altında ve olmazsa olmaz espri dünyası. Dilerim heryerde böyle rahat bir ortam çalışanlar için yaratılır.
Toplam 15 sezonluk çalışandık (interns). Hepimiz bizlere verilen görevleri en iyi ve verimli bir şekilde tamamlayıp birbirimize yardıma koşuyorduk. Dürüst olmak gerekirse bu zamana kadar geçirdiğim en iyi hasat deneyimi oldu. Jeff , sorulan her soruyu bilimsel bir şekilde yanıtlayıp kendi deneyimlerini bizlerle paylaşırdı. Onunla çalışmak çok büyük bir şanstı benim için. Geleneksel şarap yapım tekniğinin modern metotla kucaklaştığı çok başarılı bir örnek.
Şaraphane, konaklamamızdan tutun da yemeğimize varana kadar herşeyi üstlendi. Bize düşen sadece çalışmak ve hasatın keyfini sürmek oldu.
Hasat partisinde Jeff’in herkesin karşısında bizleri ayağa kaldırıp teşekkür etmesi ve alkışlaması hepimizi gururlandırdı.
Williams Selyem’den aldığım o güzelim şarapları bu güzel günleri anımsamak ve dostlarımla paylaşmak için saklayacağım.
Kaliforniya’ya giderken yanıma Türk şaraplarından örnekler almıştım. Türk şaraplarına ilgi duyan şarap ithalatçısı Frank Dietrich ve satış ekibi ayrıca sommelier ve şarap ithalaçısı Güldal Lindberg ile birlikte Türk şaraplarının tadımını gerçekleştirdik. Umarım bu başarılı butik şaraphanelere ufak da olsa bir yardımım dokunur. Amacım seyahat ederken aynı zamanda Türk şaraplarını tanıtmak. Dünyada kimsenin Türk şarabı tatmadım demesini istemiyorum.
Son olarak Önolog meslektaşım-dostum Yiğit Keskin’e tekrar misavirperverliği için çok teşekkür ederim.
gunesyener 